FutbolMakaleler

İspanya Futbolu Bize XXL

Müslün Gülhan Hocamızdan çok güzel bir yazı

İspanya Futbolu Bize XX Large

Hem Galatasaray’ın, hem de Beşiktaş’ın getirdiği iki farklı yabancı ve İspanyol olmayan hocanın ortak yönü; İspanyol futbol sistemini iyi bilmeleri ve her iki Türk takımına da bu sistemi uygulamaya çalışmalarıdır.

Gerçi Hollanda Futbolu ve yapısının İspanyol yapısı ile ortak yönlerinin fazla olması Rijkaard ve Galatasaray için avantaj görünse de, sistemin Sosyolojik yapısı ve oyuncu kalitesi maalesef sıkıntıları da beraberinde getirmiştir.

Bunun yanında ki en önemli sıkıntı: Rijkaard’ın Galatasaray’ı Barcelona gibi “kurumsal” kimliğini tamamlamış takım olarak algılama ile işe başlamasıydı.

Belki çok sonra fark etmiştir; Türkiye’de takımların tüm yapısal unsurları saha kenarında ki hoca kadardır. Zaten sırf bu yüzden işe başlayan tüm hocalar işe 1-0 mağlup başlamaktadırlar.
Ayrılırken de hükmen mağlup olurlar.
Hele-hele bize uygun olmayan futbol kurgusu ile cebelleşmek ise tam bir sıkıntı…

İşte İspanyol futbol yapısı…

İşte bizim futbolcu yapımız…
Arada ki fark en az Kopenhag kriterleri kadardır.
İspanyol oyun kurgusu rakip saha da oynama, çok pas yapma, derinlemesine oynama,
hareketli oyun, boş oyunla iradeyi hakim kılan “özgürlük” üzerine kurulmuştur.
Ama en önemli özelliği ise;

Rakip sahada ki hücum organizasyonunun aynı zamanda savunma prensiplerini de içermesidir.
Yani…

İki prensipin iç içe geçmesini sağlayan üstün disiplin yapısına sahip olmasıdır.
İşte bizim için işin can alıcı nokta burasıdır.
Rakip sahada kurulmuş hücum prensiplerini içeren ”özgür” oyunun “disiplin” sorunudur.

Eğer bu özgürlük içinde ki disiplin sağlanamazsa,
savunma diye kurgu oluşamaz ve mağlubiyetler kaçınılmaz olur.
Hücum kurgusu içinde özgürlükle savunma disiplini…
Bizde oluşamayan veya sıkıntılı olan iki olgu…
O yüzden bize İspanyol futbolu XXL dır.

Bize yakın olan L veya M nedir diye düşünürseniz?..
Alman ve İtalyan oyun kurgusunun tamamı sahanın her yerinde total disiplin içermesi, bize bu her iki oyun kurgularını da daha yakın kılmaktadır.
Sistemler aynı zamanda toplumların yaşam gerçeklerinin aynasıdır.

Alt yapısı oluşturulmamış bir takım uygulamalarda ki fiyaskolar bizlerin gelecek ile ilgili her hangi bakış açısına sahip olmamıza en büyük engeldir.

O yüzden “özgürlük” kişiselleştirilmiş ve “disiplin” biat ettirilmiştir.
Ne zaman özgürlükle disiplinin kolektif şuur kültürünün olmazsa olmazı olduğunu anlarsak;
İşte o zaman bir şeylerin farkına varmaya başlarız.
Sanırım; haddimizi bilmekle başlayacak her şey.

Müslüm Gülhan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu