Larry King ile Stephan Hawking Röportajı
LARRY KİNG İLE STEPHEN HAWKING QUANTUM FİZİĞİ VE ALS HAKKINDAKİ RÖPORTAJI
25 Aralık 1999’da yayınlanmıştır.
Larry King: Bu gece, inanılmaz bir adam, şaşırtıcı bir zekâ. Diyorlar ki, Madonna’nın seks satmasından daha iyi fizik satabilir. Profesör Hawkings’i bir saat boyunca ağırlayacak olmaktan onur duyuyoruz.
Hoşgeldiniz,
Zeki ve dâhi kelimeleri büyük bir ihtimâlle çok kullanılmıştır. Fakat bu akşamki konuğumuz bu iki kelimeyi ve daha da fazlasını hak ediyor. Prof. Stephan W. Hawking entellektüel bir ikon, en çok satan yazar, Albert Einstein’dan bu yana gelen en zeki fizikçidir. Birazdan görüp dinleyecekleriniz hakkında birkaç şey söyleyeyim: Prof. Hawking ile konuşmak için Cambridge Üniversitesine İngiltere’ye gitmiştik. İlk röportaj öyle büyüleyiciydi ki, daha fazlasını istedik ve konuğumuz da bize bu imkânı verecek kadar cana yakındı.
Bildiğiniz gibi Prof. Stephan Hawking ALS denilen bir hastalığı var. Bizden çok farklı boyutlarda düşünürken, tekerlekli sandalye kullanmak zorunda ve konuşmak için bir ses synthesizerı kullanıyor.
Bu âleti çalıştırmak anlık bir olay değil. Bu nedenle Prof. Hawking’e sorularımızı önceden ilettik. Röportaj sırasında uzun duraklamalar vardı. Onları ayıkladık. Fakat S. Haw.’in her sözünü sakladık, çünkü bu adam evreni anlamaya çalıştığını, niçin evrenin bu şekilde olduğunu ve dahası evrenin niye varolduğunu anlamaya çalışıyor.
Video kaset başlıyor:
Bir bilim adamı olarak, en büyük başarınız nedir profesör Stephan HAWKING?
Prof. Stephan HAWKING: Büyük patlama (Big Bang) ve kara delikleri; zamanın başlangıcını ve sonunu anlamaktaki ilerlemeyi başarmaktan mutluyum. Neredeyse kara deliklere ışık tuttuğumu söyleyecektim ama bu yanlış bir benzetme olabilir tabi.
King: Bu bilgi düzeyine (farkına varmışlığı, aydınlanmayı) çocukluktan beri mi sahiptiniz yoksa sonradan mı geliştirdiniz? Çok zeki bir çocuk muydunuz?
Pr. Stephan HAWKING:: Bütün çocuklar soru sorarlar. Bu nasıl çalışır? Neden bu böyledir? Büyüdükçe, bu sorularının aptalca olduğu söylenir veya cevap verilmez. Ben hiç büyümeyen bir çocuğum. Hâlen bu neden nasıl niçin sorularını soruyorum ve zaman zaman cevaplarını da buluyorum.
King: Profesör, kendinizi öğretmen mi, araştırmacı mı, bilim adamı mı veya hepsi birden olarak mı düşünüyorsunuz?
Pr. Stephan HAWKING: Kendimi araştırmacı bir bilim adamı olarak tanımlıyorum. Öğrencilere bir şeyler öğretmiyorum, ders vermiyorum ama 30 mezuna Ph.D’leri için önerilerde bulundum ve bâzı durumlarda neredeyse onların tezlerini ben yazdım.
King: Bir akıl hocanız var mı? (veya örnek aldığınız biri)
Pr. Stephan HAWKING: Birçok iyi hocam oldu ve bir kaçı o kadar iyi değildi, ama hiç birini benim akıl hocam veya yol göstericim olarak nitelendiremem. En yakını Roger Penrose (PH) olabilir, onun çalışmaları bana büyük patlamayı ve kara delikleri tanıttı. Ama akıl hocasından ziyade bir meslektaş ve işbirlikçiydi.
King: Niçin bu alanı seçtiniz profesör? Niye fizik? Niye bu alanda çalışıyorsunuz?
Pr. Stephan HAWKING: Benim babam tropikal tıp alanında araştırmacı bir bilim adamıydı, bu nedenle araştırmacı bir bilim adamı olmanın doğal bir şey olduğunu düşünerek büyüdüm. Fakat biyolojinin aşırı derecede belirsiz ve tanımlayıcı olduğunu hissettim; fiziğe yöneldim, yâni evreni yöneten kanunların araştırılması, çünkü bu bütün bilim dallarının içinde en temel esastır. Babam tıp alanını seçmediğim için hayâl kırıklığına uğradı, ama kız kardeşim o alana yönelince ben rahatladım.
King: Siz dünyadaki en zeki insan olarak tanımlanıyorsunuz. Böyle bir şeyi duymak nasıl bir his? Hayâl ediyorum da. siz de bu fikre katılıyor musunuz?
Pr. Stephan HAWKING: Bu medyanın tanımı. Gazeteler hep insanlar hakkında böyle tuhaf listeler yapıyorlar. En son olarak Britanya’daki en zeki insan olarak listelendim, ilki Richard Branson idi.
King: Mr. Branson tabii ki bir havayolu şirketi sahibi
Video klip başlıyor:
Richard Branson, The Virgin group yönetim kurulu başkanı: Ben kendimi katiyen Prof. Hawking’den daha zeki düşünmüyorum. O, hayır cevabını kabul etmeyen bir insan, kutunun dışında düşünüyor ve fark şuradaki, kutunun dışında ne olduğunu biliyor ve evrenin diğer yönünü de biliyor. İngiltere’deki her beyinden üstündür ve kesinlikle benim beynimden de. Ben okulu 15 yaşında bıraktım, siz neden bahsediyorsunuz ki?
Video klip sonu, reklâm arası.
King: Stephan Hawking asla çok koordine olmadığını söylüyor. Çocukken çok kötü bir elyazısı vardı, sporla pek ilgilenmezdi fakat Cambridge de öğrenciyken ciddi fiziksel problemleri başladı (topallamak, sakarlık, tökezlemek.). 1963’de ALS hastası olduğu teşhisi kondu ve o zaman 21 yaşındaydı. Doktorlar iki yıl kadar ömrü kaldığını söylediler ama yanılıyorlardı.
Video başlıyor:
King: ALS beyzbolun efsanevî çelik atı Lou Gehrig i öldüren hastalıktır ve tedavisi yoktur. Kısa bir zaman önce Prof. Hawking Chicago’da bir seyirciye, en büyük başarısının hayatta kalmak olduğunu söylemiştir.
Pr. Stephan HAWKING:ALS hastasıyım yâni motor nöron hastalığı (siz daha iyi bilirsiniz tıbbî terim). Kasları kontrol eden sinirlerin ölmesi durumu ama duyusal sinirler eskisi gibi çalışmaya devam eder. Bu zekâyı etkilemez. ALS nin bir formu da kusurlu bir gene bağlıdır ama çoğu ALS rastgele meydana gelir ve sebebi bilinmez.
King: Bu hastalık sizin işinizi nasıl etkiledi?
Pr. Stephan HAWKING: Başka bir kariyer alanı seçmiş olsaydım, ALS hastalığım bunu bitirirdi. Ama teorik fizik tamamen zihinde olan bir şey, bu nedenle devam edebiliyorum. Açıkçası Kitapları kâğıtları tutmak gibi pratikte oluşabilen zorluklar var ama onlarla başa çıkabilecek yollar buldum. Şu anda herşey bilgisayarlar ile olduğundan daha da kolay. Fizikle ilgili yazıları internetten indirebiliyorum, kâğıda ihtiyacım kalmıyor.
King: Bu tuhaf olacak ama bu hastalık bir şekilde sizin çalışmalarınıza yardımcı oldu mu?
HAWKING: Bunun benim çalışmalarıma yardımcı olduğunu söyleyemem, ama benim sıkıcı toplantılarda oturmadan ve ders anlatmadan sadece araştırmalarım üzerine konsantre olmama imkân verdi.
King: Profesör, ALS’li bir hastanın normal olarak yaşama süresi en fazla iki veya üç yıldır. Siz 21 yıldır bu hastalıkla yaşıyorsunuz. Bunu nasıl açıklayacaksınız?
Stephan HAWKING: ALS değişik nedenlerle oluşabilen bir durum. Benim hastalığımın türü, yaygın olan formdan farklı olmalı, yâni 2-3 yılda öldürenden. Belki de benim ALS benim vitaminleri kötü absorbe etmemden olabilir. Karım vitaminlerimi almadan önce sabahları bir uzaylı olduğumu söylüyor.
King: Profesör, günlük hayatınız nasıl?
Pr. Stephan HAWKING :Normâl bir hayat yaşıyorum ama bir çok günlük işimde yardıma ihtiyacım oluyor, yani yataktan kalkmak veya yemek yemek uzun zaman alıyor. Çok şanslıyım çünkü eşimden yardım alıyorum ve de hemşire tutacak kadar param var ki, onlar bana bakıyorlar.
King: Bir gün iletişim kurma yeteneğiniz tamamen kaybolacak, bu kaçınılmaz, bununla nasıl başa çıkabiliyorsunuz?
Pr. Stephan HAWKING: Hepimiz bir gün öleceğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ben hayattayken, bir veya diğer bir şekilde iletişim kurabileceğime eminim.
King: Eğer S. Haw. iletişim kuracağını söylüyorsa ona inanmalısınız. 1985’te bir zatürre onu neredeyse öldürüyordu. Doktorlar boğazında bir delik açarak nefes almasını sağladılar ve nefes borusuna bir tüp taktılar. Hayatı kurtuldu ama sesi gitti. Ama hâlen, duyduğunuz gibi bu adam konuşuyor.
Pr. Stephan HAWKING: Bir süre sadece, birisi alfabe tablosunda harfleri işaret ettiğinde kaşlarımı kaldırarak iletişim kurabildim. Bu çok yavaş ve sınırlayıcıydı. Bir konuşmayı sürdüremiyordum ve bilimsel bir makale de yazamıyordum. Şanslıydım ki, ellerimde yeterli hareket vardı, hızlı olarak elimle bir düğmeye basabiliyordum. Bu bir bilgisayar programını kontrol etmek için kullanıldı. Bu şekilde ekrandaki listeden kelime seçebiliyordum. Seçtiğim kelimeler ekranın alt kısmında yazılıyordu. Ne söyleyeceğimi oluşturduktan sonra, konuşma synthesizerına gönderebiliyorum. Kullandığım synthesizer 13 yaşında ama ben ona kısmen bağlıyım çünkü monoton konuşmuyor, tonlama yapıyor neredeyse insan gibi. Yapay konuşma kullananlar için, onunla tanımlanmak ve mutlu olmak çok önemlidir. Hiç kimse bir makine veya Mickey Mouse gibi ses çıkarmak istemez.
Kullandığım programla bir dakikada 10 ila 15 kelime oluşturabilirim. Normal konuşmada ise dakikada 120-180 kelime vardır. Bu demektir ki, konuşmalar ve dersler için (lecture) yazmam gerekir, diskete yüklemem ve sonra onları konuşma synthesizerıma cümle cümle göndermem gerekir. Belki de farklı bir bilgisayar programı biraz daha hızlı olabilir ama bir tek düğmeye basarak bu bilginin aktarılmasının basit bir limiti vardır.
Bilgisayar terimleriyle, dakikada 20 kelimeye tekabül eden bir hızım var. Politik bir konuşmanın ise 150 kelime hızı vardır ama içeriği sıfırdırJ
Video klibin sonu
King: 45 dakikalık bir konuşma (ders anlatımı, lecture) için Hawking’in hazırlanması 40 saat kadar zaman alır. Bu arada bâzı insanlar synthesizerın İskandinav aksanı taşıdığını düşünür. HAWKING ise bazen bilgisayarının amerikan aksanıyla ilgili şakalar yapar. Bir dk sonra dönüyoruz.
Reklâm arası
King: tekrar hoşgeldiniz
Stephan Hawking : 8 Ocak 1942’de, ünlü astronom Galileo’nin ölümünden 300 yıl sonra doğmuştur. Küçük bir çocukken bile, dünyanın nasıl çalıştığını anlamayı istemiştir. Aletleri parçalamayı sevdiğini söyler, ne yazık ki onları bir araya toplamakta o kadar iyi değildir.
1962 de H. Oxford’dan mezun olmuş ve Cambridge’e kozmoloji okumak üzere gitmiştir. PHD sini aldıktan sonra da orada kalmıştır. Birçok ödüller, dereceler almıştır. Teorik fizikte en prestijli ödülü de almıştır. Yüzyılın en iyi bilimsel zekâsı olarak, Hawking’in adı bu ödüle verilmiştir.
Video klip başladı:
Stephan Hawking: Şüphesiz yüzyılın en büyük bilimsel figürü Albert Einstein’dır. Uzay ve zaman hakkındaki fikirlerimizi izafiyet teorisi ile değiştirmiştir. Denir ki, uzay ve zaman sadece olayların yer aldığı sabit bir taban değildir, onlar evrenin madde ve enerjisi ile sarmalanmıştır. Halen genel izâfiyetin imâları hakkında çalışıyoruz.
Einstein’dan sonra, bu yüzyılın diğer önemli kazanımı olan kuantum teorisini geliştiren Werner Heisenberg, Irwin Schroedinger ve Paul Dirac’ı sayabilirim. Bu bizim evren ve gerçeğin kendisi hakkındaki fikrimizi değiştirdi. Bu teorileri nasıl bağdaştıracağımızı bulduğumuzda, evrenin nasıl başladığını, gelişimini ve nasıl biteceğini anlayacağız.
Video klibin sonu
King: 1979’dan beri Hawking Lukesian (ph) matematik profesörü olarak Cambridge’de bulunmaktadır. Sir Isacc Newton, yer çekimini keşfeden adam, bu pozisyonu 3 yüzyıl önce almıştır.
Videotape in başı
King: Hiç araştırmacı bilim adamı olmak dışında bir şey olmak istediniz mi? İnanılmaz zekânız, hiç size kendi kişisel rüyalarınızı dikkate almaksızın insanlığın yararına bilimle ilgilenmeniz gerektiğini hissettirdi mi? (veya buna zorunlu kıldı mı?)
Stephan Hawking : ALS olmadan önce politik bir lider olmak da dâhil başka kariyerleri düşündüm.
Birleşik devletlerde doğmadığım için başkan olamazdım ama İngiliz baş bakanı olabilirdim. Ama yine de bu işi Tony Blair e bıraktığım için mutluyum. Sanırım ben işimden ondan daha çok tatmin oluyorum ve benim görevimin ondan uzun sürmesini umuyorum.
King: ALS olduğunuzda rotanızı değiştirmeyi ve bunun için bir tedavi yolu bulmayı düşündünüz mü?
Stephan Hawking: ALS araştırmalarında başarılı olacağımı sanmıyorum, zaten olsam da istemem. Biraz uzaktan araştırmaları takip etmekten mutluyum, fakat normal hayatı yaşayıp, ALS’yi unutmaktan yanayım.
King: “Good Will Hunting?” filmi hakkında ne düşünüyorsun? Başrol oyuncusuyla kendini bağdaştırdın mı, bir tür dâhi?
Stephan Hawking: Gerçek entelektüel çatışmanın olduğu filmi seyretmek için çok heveslendim ama ana karakterden pek ikna olmadım. Yaptığı keşifleri sadece matematiksel hileler olarak görüyordu ve zevk almıyordu. Benim deneyimim ise, daha önce hiç kimsenin bilmediği bir şeyi keşfetmek dünyadaki en harika şeydir. Seks gibidir ama daha uzun sürer J.
King: Sâdece hayâl edebiliriz nasıl bir şey olduğunu. Daha önce STRING Teorinizin bu yüzyılın sonuna kadar kanıtlanmasının yüzde 50-50 ihtimâl olduğunu söylediniz. Bu nasıl oluyor ve tanım olarak STRING teorisi nedir?
HAWKING: 1980’de 20 yıl içinde tam birleşik bir teori bulmamızın 50-50 ihtimal olduğunu söylediğimi sanıyorum. String teorisi bu birleşik teorinin bir etkisi olacak. O zamandan beri birçok ilerleme kaydetmemize rağmen, evrenin bütün bir birleşik teorisine sâhip değiliz. Yinede, halen 20 yıl içinde 50-50 ihtimalle tamamen birleşik bir teori bulacağımıza inanıyorum. Ama bu 20 yıl şu andan başlıyor.
King. Birleşik bir teorinin araştırılması için, Cosmos denilen bir süper kompütür oluşturuldu. Cambridge üniversitesinde bulunuyor. Görevi ise, evrenin kaynaklarının bulunması. Yâni geriye doğru bakmak. Bilim adamları evrenin 15 milyar yıl yaşında olduğunu tahmin ediyorlar.
Stephan Hawking : Sanırım herkes nereden geldiğimizi ve evrenin başlangıcını merak ediyor. Cosmos bu cevapları bulmamıza yardımcı olabilir. Ümit ederim ki, evrenin başlangıcını anladığımızda, niye ve nasıl başladığı hakkında da bize bir ipucu verecektir.
Videonun sonu
Reklâm arası
Video başlangıcı
King: Dünyada daha önce bulunmadığınız ama görmek istediğiniz bir yer var mı, varsa neden?
HAWKING: Benim gitmek istediğim yer dünya üzerinde değil uzayda. Bill Gates gibi biri olsam, uzay gemisi kiralardım. Sadece birkaç yüz milyon dolar tutar.
King: Zeki, ileri görüşlü gençlere kariyerleri için ne öneride bulunursunuz? Bilimi ve araştırmaları önerir misiniz? Her şeye tekrar başlamak zorunda olsaydınız 2000 yılında, yine aynı seçimi mi yapardınız?
Stephan Hawking :Sanırım bilim ve araştırma para kazanmaktan daha tatmin edici. Ama tekrar başlasam, kozmoloji yerine moleküler biyolojiyi seçebilirim. Evreni yöneten temel kanunları bulabiliriz, ama biyolojik sistemlerin kompleksliğini asla çözemeyiz.
King: Profesör, bu bin yılın en önemli keşfi sizce nedir?
Stephan Hawking: Bence matbaanın (printing) bulunması, insanlığın en büyük hamlesidir. Bütün bu bilgiler ve keşifler sadece sözlü veya el yazısı ile saklanamaz ve tamamıyla yok olabilirdi. Matbaanın bulunması bilimsel ve teknolojik gelişmenin oranının artmasına neden oldu. Şimdi de, matbaanın yerini internet aldı.
King: Gelecekte en büyük değişikliğin ne olmasını bekliyorsunuz, şu andaki hayatımızda?
Stephan Hawking :Sanırım, genetik mühendisliği, biz sevsek de sevmesek de gelişecek. Bu bizim, insan standartlarımızı değiştirecek fakat kademeli bir değişiklik olacak, çünkü bilmediğimiz çok fazla şey var ve insanların gelişmesi zaman alacak. Önümüzdeki 100 yıl içinde çok fazla değişmeyeceğiz ama daha sonra değişebiliriz.
King: Profesör, 31 Aralık gecesi nerede ve ne yapıyor olacaksınız?
Stephan Hawking :Simpsons kıyafet balosu düzenliyor olacağız. Herkes Springfield karakterleri olarak gelecek. Ama ben kendim olarak gidebiliyorum J
The Simpsons Video Klibi başlıyor:
Stephan Hawking : En büyük hayâl kırıklığımın birleşik evrensel bir teori formüle edememem mi, yoksa sen mi olduğunu bilemiyorum.
Dan Castellaneta, Actor: Konuşma tarzınızı beğenmedim.
Stephan Hawking : Belâ arıyorsan, buldun!
Castellaneta: Evet, hadi gel bakalım. Gelin aptallar. Bu kasabayı ele geçiriyoruz.
Pr. Stephan HAWKING: Bu şahinin uçma zamanı. Yanlış düğme.
C: Robotunla eğlendin mi ahbap?
Yeardly Smith, Acrtress: Baba, oo Dr. Hawking, çok güzel bir rüya gördüm. Sorun nedir?
Stephan Hawking: Boşver Lisa. Bazen en zekilerimiz bile çocukça hareket edebilir.
Smith: Sen bile mi?
Stephan Hawking: Hayır, ben değil. Asla!
Videoklip sonu.
Reklâm arası
King : Stephan Hawking teorik fizik hakkında yazmıştır, çalışmalarının çoğunluğu oldukça tekniktir. Uzun lafın kısası entelektüel bir ağır kaldırma çalışmasıdır onunki. Fakat 1988 de “Zamanın kısa bir tarihi” kitabını yazmıştır.
Video klip başlangıcı
Stephan Hawking: Esas amacım havaalanlarındaki kitapçılarda satılabilecek bir kitap yazmaktı. Ama bunun için, yayıncının kitabın kapağına beni değil de çıplak bir kadını koyması gerekirdi.
Mark Barty King, Yayımcı: Stephen daima bu kitabı bir büyük market kitabı olarak gördü. Yayıncılar bu kitaba değer biçmekte başlangıçta oldukça zorlandılar, çünkü bu bildiğiniz gibi çok zor bir kitaptı ve daha çok bir bilim kitabıydı. Ve belki de büyük marketlerde satılan ilk bilim kitabıydı.
Stephan Hawking :Bütün dünyada, insanlar bana geliyorlar ve kitabımı ne kadar beğendiklerini söylüyorlar. Kitabı anlamamış olabilirler. Eğer anlamışlarsa, teorik fizikte Ph.D’ye başlayabilirler. Ama sonuçta büyük sorularla ilgilenmiş oluyorlar: Nereden geldik ve nasıl başladı?
Barty King: Ben kesinlikle kitabı anlayamadım ama bununla birlikte, zevk alarak okudum, daima anlayabileceğimi umdum. Ama okumak bir zevkti. Fakat bu kitabın bu kadar patlayacağını düşünmemiştik. Biz çok az sayıda bastık, önce 5000 kopya.
Stephan Hawking Video klip sonu
King: “A Brief History” kitabı en çok satanlar listesinde yerini aldı. 30 dile tercüme edildi ve dünya çapında 10 milyon baskı yaptı.
Stephan Hawking Video klip başı
Barty-King: Belki Stephen bu noktada bir seri kitap yazmaya çalışıyor bilmiyorum ama öyleyse de hoş olacaktır.
King: Brief History’nin devamı. Kim bilir. Fakat kitap bir filme ilham kaynağı oldu. Bunların tümü de Hawking i medya nın sevgilisi haline getirdi.
Stephan Hawking : Çocukluğumdan beri evrenin gizemini merak edip durdum. Ancak, bunların güzelliğine bakınca yine içim merakla doluyor. Benim için fizik daha ileriyi, daha iyiyi, daha derini görmek hakkındadır.
King: Profesör, kozmoloji nedir?
HAWKING: Kozmoloji evrenin tamamının, kaynağının, evriminin ve kaderinin araştırılmasıdır. Bütün hepimizin hayatlarının geçmişidir.
King: Sizin çalışma hayatınızda bildiğimiz en az şey nedir?
Stephan Hawking: Evrensel teoriye kendimizi çok yakın hissediyoruz ama ondan millerce uzakta olabiliriz, belki de tamamıyla yanlış yolda olabiliriz. Bir dilek dileme hakkım olsaydı, doğru yolda olup olmadığımızı bilmek isterdim.
King: Kara delik nedir?
Stephan Hawking: Kara delik yer çekimiyle öylesine eğrilmiş olup, ışığın içinden geçemediği bir bölgedir. En azından insanlar kara delikten ışığın geçemeyeceğini düşünmüşlerdi, ta ki, kuantum mekaniğinin kesin olmayan prensibinin gösterdiği gibi ışığın yavaşça süzüldüğünü ben gösterene kadar. Buna bazıları Hawking Radyasyonu diyorlar.
King: Profesör, evren ne zaman başladı ve ne zaman biteceğini biliyor musunuz?
Stephan Hawking Evrenin büyük bir patlamayla 15 milyar yıl önce başladığıyla ilgili çok iyi kanıtlarımız var. Nasıl biteceği hakkında ise belirsizlik mevcut, ama son gözlemler. Evrenin sonsuza kadar genişleyeceğini destekliyor.
King: Diğer gezegenlerde hayat olduğuna inanıyor musunuz?
Stephan Hawking : Dünya oluştuktan bir süre sonra, 4.5 milyar yıl önce dünyada hayat başladı. Bu de kanıtlıyor ki, ilkel yaşam formları uygun olan herhangi bir gezegende kendiliğinden ortaya çıkabilir. Diğer yandan, gelişmiş hayat türleri çok nâdir görünüyor. Henüz sâdece dünyada var.
K: Altıncı hisse, ruh dünyasına, başka bir varlık düzeyine inanıyor musunuz?
Stephan Hawking : Kendi 6. hissime inanmıyorum, eğer fazladan hissederek algılamayı kastediyorsanız. Bu benim evrenin matematiksel kanunlarla yönetildiği inancıma tamamıyla çelişir. Ruhî değerler fiziksel evrenin farklı bir kategorisine âittir.
King: Tanrı’ya inanıyor musunuz?
Stephan Hawking : Evet, inanıyorum, eğer Tanrı’dan kastınız evreni yöneten kanunların cisimlenmesiyse.
Stephan HawkingVideo klip başı:
HAWKING: Eğer bir kara deliğe atlayacak kadar aptalca cesur bir astronotu seyrediyorsanız, saat 12’de atladığını varsayarsak, horizondan geçecek ve kara deliğe girecektir. Fakat ne kadar beklerseniz bekleyin astronotun saatinin 12’ye geldiğini göremeyeceksiniz. Onun yerine, saatindeki her saniye daha uzun ve daha da uzun olacaktır, gece yarısından önceki son âna kadar. Astronot saati gece yarısın gösterdiğinde özel bir şey fark etmeyecektir ve kara delikteki horizonu geçtiğini de fark etmeyecektir, tabii ki spagetti gibi parçalanana kadar.
Stephan Hawking Video klip sonu
Reklâm arası
Video klip başı
HAWKING: İçindeki şans ve şüphe elementleri yüzünden Einstein kuantum mekaniğini asla kabul etmemiştir. Einstein der ki “Tanrı zar atmaz”. Einstein’in bir bakıma yanıldığı görülüyor. Kara deliklerin kuantum etkileri Tanrı’nın sâdece zar atmakla kalmayıp, bâzen onları görülmeyecek yerlere fırlattığıdır.
King: Sizin en çok kafanızı karıştıran şey nedir profesör? En çok ne hakkında düşünürsünüz?
HAWKING: Kadınlar.
King: Aramıza hoşgeldiniz. Gelecek hakkında iyimser mi karamsar mısınız?
HAWKING: Gelecekle ilgili büyük tehlikeler görsem de, iyimserim. Bir yolunu bulacağımıza inanıyorum.
King: Üstesinden gelmemiz gereken en büyük zorluk nedir?
HAWKING: Bence karşılaştığımız en büyük zorluk, kavgacı içgüdülerimizdir. Mağara adamlarına bu içgüdüler hayatta kalma avantajını sağlamıştır ve bizim genetik kodlarımıza Darwin’in doğal seleksiyonu ile yazılmıştır. Ama nükleer silâhlarla, bunlar bizi tehdit eder hâle gelmiştir. Bu öfkemizden kurtulmak için Darwin’in evrimini bekleyecek zamanımız yok. Bunun için genetik mühendisliğini kullanmak zorunda kalacağız.
King: Toplum için en büyük endişeniz nedir?
HAWKING: En büyük endişem nüfus artışı. Bu hızla devam ederse, 2600’de omuz omuza oturuyor olacağız. Bir şey olmalı ama bu bir felâket olmamalı.
King: Sizce hastalıklara çâre bulunabilecek mi?
HAWKING: Geçmişteki birçok hastalığa zâten çâre bulabildik. Fakat ölümsüz hâle gelmedikçe, bir sebeple ölmek zorundayız. Hayatlarımızı uzatabiliriz, ama hayattayken kaliteyi arttırmamız belki de daha önemlidir.
King : Bir dakika önce duyduğunuz gibi, Prof. Hawking dünyanın çok fazla kalabalıklaşmasından rahatsız. Peki, fazla ısınması ihtimali ne olacak? Şimdi global ısınma ile ilgili düşünceleri:
HAWKING: Tarih boyunca dünyanın ısısı artmış ve düşmüştür. Denilebilir ki bu doğal bir iniş çıkış. Ama şüphesiz ki atmosferdeki karbondioksit oranı geçmişte olduğundan çok daha yüksektir.
Kömür, petrol veya gaz yaktığımızda karbon dioksit oluşur. Buna da sera etkisi deriz. Yâni, güneşin ısısını alır, ama geri gönderemez. Böylece atmosferde büyük bir miktar karbon dioksit, kaçınılmaz olarak global ısınmaya neden olur. Bu ısınma ne kadar olacak bilemiyorum.
Sadece birkaç derece olsaydı, ciddi olurdu, ama adapte olabilirdik. Fakat tehlike şu ki, bu ısınma süreci durmayabilir ver devam edebilir. Venüs gibi olabilir sonumuz, bulutlarla kaplı ve 400 derece.
Isınmanın kötü etkilerinin gözle görülebilir hale gelmesini beklersek, çok geç olabilir. Karbon dioksit emisyonunu azaltmak için şu anda harekete geçmeliyiz. Ve bu hareket, Birleşik devletleri de kapsamalı, çünkü siz adam başına en çok emisyonu gerçekleştiriyorsunuz.
Reklâm arası
Video tape başı
Pr. Stephan HAWKING: Sonra dedim ki, Merkür’ün Perihelion’u ( bulamadım) tam zıt yöne çekilebilecektir.
Tanımlanmamış Aktör: bu büyük bir hikâye.
Brent Spiner, aktör: Çok eğlenceli Dr. Hawking.
Görüyorsunuz Sir İsaac, bu şaka uzay zamanının relativist bir kavislenmesinin anlaşılmasına dayanıyor.
Tanımlanmamış aktör: Bana emir verme sir, fiziği ben icat ettim. Kafama elma düştüğü gün bilim tarihinin en önemli anıydı.
Pr. Stephan HAWKING: Yine mi elma hikâyesi!
Tanımlanmamış aktör: O senin bahsin!
Pr. Stephan HAWKING: 50 dolar arttırıyorum.
Tanınmayan aktör: Blöf yapıyorsun. Kaybedeceksin.
Pr. Stephan HAWKING: Yine yanlış Albert.
Tanınmayan aktör: Peki.
Jonathan Frakes, aktör: Kırmızı alârm. Bütün mürettebat görev yerlerine rapor versin.
Spiner: Buna başka bir zaman devam etmeliyiz. Programı sonlandırın.
Video klip sonu.
King: Evet hepimiz Star Trek’i seyrettik. Zamanda yolculuğu ve benzerlerini… Hiç İngiltere’den Japonya’ya bir saatte ulaşabileceğimizi düşündünüz mü?
HAWKING: İngiltere’den Japonya’ya bir saatte gitmek mümkün olabilir. Yarım saatte ise bunu yapmak çok zor olur, sizi dünyada tutacak bir rokete ihtiyacınız olur.
King: Bilim kurgu sever misiniz profesör? Zararlı veya faydalı olabilir mi yoksa hiçbiri mi?
Pr. Stephan HAWKING: Bilim kurgunun faydalı olduğunu düşünüyorum, hem hayâl gücünü tetiklemesi açısından hem de gelecek korkusunu etkisiz hale getirmesi açısından. Ama bilim gerçeği daha büyüleyici olabilir. Bilim kurgu hiçbir zaman kara delikler kadar tuhaf bir şey ortaya koymamıştır.
King: Profesör zaman yolculuğuna inanıyor musunuz?
Pr. Stephan HAWKING:Zaman yolculuğu Einstein’in Relativitiy Teorisi’yle mümkün gibi görünüyor ama genel relativity teorisini kuantum teorisiyle birleştirseniz, geçmişe doğru gidemeden radyasyonla silinip gideceğinizi görürsünüz. Gelecekten gelen turistlerimiz de olmadı henüz…
King: Araştırmalara ayrılan dolarlarımız (biz de çok var) nasıl en iyi harcanabilir?
Pr. Stephan HAWKING: Bu soruya tek bir cevap olmaz. Değişik alanlarda değişik projeler var. Benim fizik alanımda, evreni ve atmosferi incelemek için daha çok uydu derim. Birde Texas daki SSC Particle Accelerator yerine daha iyi bir şeyin yapılması…
King: Y2K bug ın ne olduğunu düşünüyorsunuz?
1 Ocak’ta olacaklardan korkuyor musunuz?
HAWKING: Y2K bug’ın abartıldığını düşünüyorum. 1 Ocak 2000’in büyük bir anticlimax olmasını umuyorum. Birkaç şey ters gidebilir ama ATM makineleri çalışmazsa dünyanın sonu gelmez.
King: İnternette surf yapıyor musunuz? Internet hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pr. Stephan HAWKING: İnterneti fizikle ilgili yazılar ve BBC veya CNN den haberleri dinlemek için kullanıyorum. Fakat internette surf yapmayı, televizyonda kanaldan kanala zaplamak gibi anlamsız buluyorum.
King: Dünyanın en zeki insanı eğlenmek için ne yapar?
Pr. Stephan HAWKING: Size bana en zeki insan demenizin komik olduğunu söylemiştim. Ve eğlenmek için ne yaptığım özeldir.
King: Profesörün özel hayatına saygı duyuyoruz elbette. Yine de, hangi tür müzik sevdiğini söyletmeyi başardık.
Pr. Stephan HAWKING:1963’de Wagner ile ilgilenmeye başladım. ALS hastalığım yeni teşhis edilmişti. Wagner’in müziğini o zamanki ruh hâlim için yeterince karamsar buldum. Annem Almanya’daki Bayreuth da Wagner festivaline gitmem için bana bilet aldı ve kız kardeşim Philippa ile gittik. Büyüleyiciydi. Müziği hiç kimsenin ulaşmadığı bir seviyede bence.
Reklâm arası
King: tekrar hoş geldiniz.
Pr. Stephan HAWKING:Küçük oğlum Tim, formula bir yarışlarıyla ilgili ve ben de onunla beraber ilgileniyorum. Frank Williams ı biliyoruz, o da benim gibi tekerlekli sandalye kullanıyor. Birçok yarışını seyrettik. Ses çok korkunç.
King: Üç çocuğunuz var, okullarında en iyi bilim projelerini mi yapıyorlar? Çocuklarınız şu anda ne yapıyor?
Pr. Stephan HAWKING:En büyük oğlum Robert bilimle ilgilidir. Seattle’da Microsoft’da bilgisayar mühendisi olarak çalışıyor. Kızım Lucy Fransızca ve Rusça okudu, şu anda gazeteci. Küçük oğlum Tim, üniversitede Fransızca ve İspanyolca okuyor. Bir de torunum var William, konuşmayı yeni öğreniyor ve bilgisayarlarla ilgili.
King: Daha önce, hepimizin bir sebepten öleceğimizi söylediniz. Sizce bu hastalıkla bir 30 veya 40 yıl daha fazla yaşayabilir miyiz? Bu hastalık iyileştirilebilir mi?
Pr. Stephan HAWKING:O kadar uzağı düşünmüyorum, 2002 deki 60. yaş günümü düşünüyorum, ALS hastalığından kurtulacağımı da ummuyorum. Sadece daha da kötüleşmezse benim için yeterli.
King: Size ne güç veriyor? Hepimiz durumunuzu görüyoruz ve farkındayız ve bununla nasıl iyi başa çıkabildiğinizi de. Sizi güç veren şey nedir?
Pr. Stephan HAWKING: Merak. Yanıtları bilmek istiyorum. Hayatı seviyorum. Yapabildiğim kadar devam edeceğim. Başka ne yapabilirim ki!
King: Ve son olarak. Mutluluk göreceli tabi ki! Mutlu bir adam mısınız?
Pr. Stephan HAWKING: Evet!
King: Teşekkürler profesör.
Pr. Stephan HAWKING: Eğer evrenin tam bir teorisini keşfedersek, bu sâdece birkaç fizikçi tarafından değil herkes tarafından anlaşılabilir bir prensip olacak. Sonra hepimiz, filozoflar, bilim adamları ve tüm sıradan insanlar, evrenin ve bizim neden varolduğumuz tartışmasında yer alabileceğiz. Eğer buna bir cevap bulabilirsek, insanlığın en büyük zaferi olacaktır. Ancak o zaman Tanrı’nın niyetini anlayabileceğiz.
Bu röportaj 25 Aralık 1999’da Larrt King ile CNN Televizyonunda canlı olarak yayınlanmıştır.