Modakartalları tarafından düzenlenen “Süleyman Seba sonrası Beşiktaş“ paneline katılım oldukça fazlaydı. Gazeteci Esra Kahraman’ın yönettiği panelde konuşmacı olarak katılan Sinan Vardar, Fatih Doğan, Rıdvan Akar, Adnan Dinçer ve Hürser Tekinoktay çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Modakartalları Başkanı Masis Kuyumcu, Panel öncesi yaptığı açıklamada “Beşiktaş`ın Süleyman Seba dönemi ve öncesinde, karşılaştığınız zaman önünüzü ilikleyeceğiniz başkanları vardı, Ancak Süleyman Seba sonrası bu tip Başkanlar gelmiyor“ dedi.
Panelde ilk konuşma sırasını alan Eski yönetici Sinan Vardar, “Beşiktaş`ta yanlış giden şeyler var. 20 milyon Euroya Zapotocny ve Sivok alınıyor ardından sadece top kesme özelliği olan Ernst`e 8 milyon veriliyor. Bunun yanında Batuhan`lar, Emre Özkan`lar, Aydın`lar harcanıyor. Ben yönetime girdiğimin üçüncü ayında toplantıda Başkandan söz aldım, o dönemlerde Mustafa Doğan`ları, Ailton`ları transfer ediyorlardı, bakın Sayın Başkan biz bu kafada gitersek 200 milyon Euro borç ile bu işi bırakırız bizide İnönü`de döverler dedim, ama kimseye dinletemedim“ dedi. Sinan Vardar`a Geçen yıl mali genel kurulda yönetimi ibra etmiştiniz, bu senede edecekmisiniz? sorusuna “ Ben geçen mali kurulda ibra ettim ve edilmesi gerektiğini savundum, orda gösterilen stad projesi her Beşiktaş`lıyı heyecanlandırdığı gibi benide heyecanlandırdı. Ancak mayısta kazma vurulacak denilmesinin üzerinden nerdeyse 1 sene geçti, ne kazma var ne inşaat. Bu yüzden bu sene ben ibra etmeyeceğim fakat çocuklarıma ibra edin veya etmeyin demem“ dedi. Beşiktaş`ta neden yeni başkan adayları çıkmıyor sorusuna, Vardar gülümseyerek “4 gün daha sabredin mali kongrede yeni bir başkan adayı çıkacak“ yanıtını verdi
Panele katılan konuşmacılardan Adnan Dinçer “Beşiktaş`ta fırtına öncesi bir sessizlik yaşanıyor, fırtına başlamadan önce ensenize bir damla su gelir, önlem almazsanız bu su damlası sonra sel olur boğulur gidersiniz. Beşiktaş`a bir devrim gerek, devrimi yöneten koltukta oturanlar bu yerleri malesef hak etmiyorlar. Süleyman Seba döneminde yaşanan başarıların hepsi kendi altyapımızdan yetişen oyuncularla elde edildi. Şimdi bakıyorsunuz yetiştirip gönderen bir kulüp görüntüsünden çıkıp, yüksek paralara hazır futbolcular transfer eden bir kulüp görüntüsü çiziyoruz. Beşiktaş`ta çöküş Samsun maçıyla başlamıştır, o maçta üzerimize bir ağ atıldı, ve hala o ağ içinde çırpınıp duruyoruz“ dedi.
Gazeteci Fatih Doğan konuşmasında “Beşiktaş`ın içinde neler oluyor anlamak mümkün değil. Ben Süleyman Seba döneminde çıraklığımı tamamladım. Ondan aldığımız terbiye ile yetiştim. Şimdi bir bakıyoruz ezeli rakiplerimize bile söylemememiz gereken şeyleri artık birbirimize söylemeye başladık. Bir bakıyorsunuz kongre üyeleri ibra etmediler diye hain oluyorlar, düşman oluyorlar, biz gazeteciler yönetime muhalif yazılar yazdığımız için satılmış oluyoruz. Kendi içimizde birbirimizi yer hale geldik. Bana kalırsa bu gidişatın başlangıcı değişim diye diye 1996 senesinde başlamış, 1998 senesinde alev almıştır. Biz Fulya projesini yazdık çizdik, ne oldu Beşiktaş kazandı.“ dedi.
Hürser Tekinoktay konuşmasına “Süleyman Seba hakkında söylenecek çok şey var ama söylenecek her şeyi az önce Baba Hakkı’nın Süleyman Seba’yı alnından öperken görüntülüyen resmi herşeyi söyledi” dedikten sonra hakkında çok spekülasyonlar olan Fulya Projesiyle ilgili barkovizyon sunumu ile konuşmasına devam etti.
Barkovizyon sunumunda Aşçıoğlu firmasıyla Beşiktaş kulübü arasında yapılan anlaşmanın paylaşımları hakkında bilgi veren Tekinoktay “ Beşiktaş Fulya projesi konusunda zarar etmiştir.
Büyükşehir belediyesinde Fenerbahçe taraftarı çalışan birinin ihbarı bazı gerçekleri ortaya sermiştir. Beşiktaş`ın yüzde 67lik payı yerin altından yani otoparklardan verilmiştir.Bir anlamda yerin altında % 80 yerin üstünde neredeyse % 20 alınmıştı! . İşin dahada vahimi gelen mesajda Beşiktaş kulübüne Beşiktaş belediyesi tarafından hibe edilen 2000 metre karelik yerden söz edilmiştir.
Daha sonra bu yerin hibe değil satıldığına istinaden bilgiler geldiği ama Beşiktaş paramız yok gerekcesiyle ihaleye girmeden alamadığı anlaşılmıştır. Yönetici İlhan Durusoy ve Divan Başkanı Yalçın Karadeniz`de bizlere bu arsayı Beşiktaş`ın parası olmadığından dolayı almadığını söylediler. Bizlerde kendilerine nasıl paranız olmaz, Drpiç için 2 milyon Euro`ya anlaşılıp iş olmayınca 100 bin Euroluk Gordon`u almaya paranız var ama dedik. Daha sonra bu soruyu Yaşar Aşçıoğlu`na sorduğumuzda Beşiktaş o arsayı parası olmadığı için alamadı demesi bizim çok ağrımıza gitti. O arsa 2000 metre kareydı ve Aşçıoğlu firması bunu inşaatına 4000 metrekare olarak kullandı, bunu karşılığında Beşiktaş`a 2milyon dolar ve 98 metrekare bir daire verildi. Bu mudur 4000 metrekarenın karsılığı“ dedi. “Beşiktaş bu inşaatın ihalesini 16 kat olarak açtı, daha sonra 12 kat daha eklendi ve 28 kata çıkarıldı ( tesisat katları dahil) ve inşaat 36 kat olarak tamamlandı. Bu ihale 16 kat sonrası alınan izinlerden sonra tekrar yapılmalıydı, ilk ihaleye giren firmalar bu şartla girmedilerki ihaleye. Bu inşaatın durdurulması için mahkemeye başvurduk, ve kazandık. Daha sonra Beşiktaş kulübü bir üst mahkemeye gitti, mahkeme kararı reddetti. Şu an Fulya binaları kaçaktır. Kaçak inşaat kötümüdür? değildir, çünkü İstanbul`un yüzde 70 i kaçak binalarla dolu. Mahkemenin bu kararı Yıldırım Demirören`in avantajınadır. Çeker Aşçıoğlu firmasını yeniden pazarlığa oturur. Burası Beşiktaş Kulübü lehine yasallaştırılmalıdır. Aleyhine değil !
Bu yüzdenmi bir an önce açılış töreni yapılıp, bazı şeylerin üstü kapatılmak mı isteniyor.“ dedi.
Biz herkesin hakkını almasını istiyoruz.Müteahhitte hakkını alsın, kamuda, Beşiktaş Kulübüde.
Tekinoktay`a gelen Fulya ihalesinde yaşananları yönetimin basiretsizliğimi yoksa artniyet olarakmı görüyorsunuz sorusuna “bunu cevaplamak için insanların mali yapılarını incelemek lazım,hesaplarını kontrol etmek lazım, benim böyle bir imkanım olmadığından bunu bilemem ama isternirse bu ortaya çıkar“ dedi.