2010 Beşiktaş Kongresi ve Monarşide mutabakat I
Evet, birçok kişinin Beşiktaş tarihinin en önemli kongresi olarak gördükleri malum Beşiktaş Kongresi yapıldı.
Öyle bir yapıldı ki adeta tüm kongreler tarihine geçecek bir şekilde!
Nasıl mı?
30 Ocak Cumartesi günü 6 yıldır Beşiktaş Camiasının kendisini iyi temsil etmediğinde mutabık kaldığı, seyircinin yeter yetmez şarkılar bestelediği Yıldırım Demiören’in Monarşik Yönetim biçiminden şikâyet edenlerin Demirören’in bu yönetimini tescillemesine, hatta bundan sonra hiç tartışılmayacak bir hale getirmesine önemli bir katkı sağlayarak yapıldı!
Katkı ve olanlar mı ne?
Peki, o halde baştan başlayalım…
1- Başkanlık Divanı’nın 10.00’da açılmasıyla birlikte Raporların görüşülmesi bölümünde konuşmacılara Sicil Numarasına göre söz sırası tanınması için verilen önerge Divan Başkanı tarafından “tüzüğümüze uygun değildir”denilerek kabul edilmedi.
Bu arada yaşı yüksek olan üyelerin bu önergeye alkışlarla destek vermesi belki de sonradan başlarına gelecekleri bildiklerinin işaretiydi!
2- Konuşmacılar açıklandı ama o da ne!
Yönetim Kurulunun 2009 Yılı İdari ve Mali raporlarıyla ilgili söz almak isteyenlerin isimleri adeta siparişle dizilmiş!
Divan Başkanlığını yürüten Uluç Gürkan’ın dediği usulde söz almak için yazılı olarak ilk başvuranları ara ki bulasın!
Genel kurul sonrası bu durum Uluç Gürkan’a sorulduğunda “ Efendim biz başvuruyu başlattık. Ancak bir arkadaşımız daha başvuru almaya başlamış bir karışıklık oldu” diyerek yanında bulunan ve Divan Başkanlığı Kurulunda bu başvurudan sorumlu olup olmadığını net olarak anlamadığım bir üyeye durumu teyit ettirdi.
Bu kişinin yaka kartına baktığımda “ Özcan Kesim” yazdığını gördüm.
Uluç Gürkan’ın dediğine göre 2 ayrı müracaat noktası açılmış ama ilk olarak başvuranlar bu nedenle sonraya kalmış!
Özcan Kesim de bu arada duruma kafa sallayarak iştirak etti!
Oh ne güzel demokrasi, ne güzel kanun, ne güzel usule uygunluk!
1- “İbra etmeyeceğim” diyerek ilk konuşmayı yapan Murat Aksu’nun arkasından eski Başkan adayı Hasan Arat’ın kürsüye gelmesiyle ortamda dikkat gitgide arttı.
Hasan Arat hem Murat Aksu’yu hem de Yıldırım Demirören’i eleştirdi.
Eleştirdiği konularda da tamamen haklıydı.
Ortama göre çok…
Genel gerçeğe göre az…
Babalara verdiği mesajlar da oldukça anlamlıydı.
Tabii ki anlayana!
Daha sonra konuşma sırası 5. Sırada olan İbrahim Altınsay, Yıldırım Demirören’e önemli eleştirilerde bulundu.
O da gayet haklı ve bir o kadarda ölçülüydü.
Tabi ki anlayana…
2- Saat 14.00 sıralarına gelinirken salondaki üye sayısı 1500’ün üzerindeydi.
Sabah ilk sırada konuşma talebimi Divana vermiş olmama rağmen bilinmeyen Kesimlerce ancak 15. olarak konuşma sıramın geldiği bu dakikalarda Divan Başkanlığını yöneten Uluç Gürkan, Murat Aksu ve Yıldırım Demirören tarafından imzalı bir önerge verildiğini ve bu önerge neticesi raporların görüşülmesini yarıda keserek ibra oylamasına geçilmesini oylamaya sunacağını açıkladı!
Divan Başkanı Uluç Gürkan raporlar için söz hakkı olanların sözlerini dilekler ve temenniler bölümünde kullanacaklarını ilave etti ama…
İkisi aynı şey değildi ki, birisi raporlara itiraz ve onların görüşülmesi, bir diğeri dilek ve temenni!
Adı üstünde!
Peki, Yıldırım Bey;
Hani konuşulması ve tartışılması gereken sorunlu konuların yeri Beşiktaş Kongresiydi?
Peki, hani Murat Aksu Bey ibra etmeyecektiniz?
Peki, hani Beşiktaş Kongresinde üyelerin hepsinin konuşma hakkı vardı?
Peki, hani Dernekler Kanununa göre üyelerin idari–mali açıdan raporları kabul etmeme hakları vardı?
Gerçek Monarşi, Gerisi Yalan!
Birkaç arkadaşımızla birlikte Uluç Gürkan ile kongre sonrası beraber olduk.
Uluç Gürkan bu durumun büyük haksızlık olduğunu alenen söyledi.
Ben kendimi ortaya koydum iki kez oylama yaptım;
“Bir, bu önergeyi işleme koymamı kabul ediyor musunuz?
İki, bu önergeyi kabul ediyor musunuz diyerek” dedi.
Kendisine kongre sonrası sitemde bulundum…
Hatta Lütfi Kırdar’dan sonra Nişantaşı’na doğru yol alırken Beşiktaşlı dostlarımızın bulunduğu birkaç tane grup da benim konuşmamın yaptırılmamış olmasına sitemde bulundular. Aralarında gazeteciler ve eski sporcular da vardı.
Eski sporcu dostlarım konuşmam gerektiğine inanıyorlardı.
Evet, onlar inanıyorlardı ama inanmayan Monarşi taraftarları vardı.
Monarşiyle karşılaşmak !
Sadece İstanbul’dakiler değil çok uzaklardan gelmiş değerli genel kurul üyeleri de konuşma ve raporlara itiraz haklarını kullanamadılar.
“Konuşmak veya konuşmamak çok önemli değil ama Demokratik bir ülkenin kanunla korunan bir derneğinde Monarşiyle karşılaşmak …”
İşte bütün mesele bu…
Tabii ki anlamak isteyene…
68’den 2008’e kadar!
İdari ve Mali raporların kabul edilmesine karşı ve özellikle Tabata’nın transferindeki nahoş duruma, mahkemede bile hesap vermeyiz denilen Zapotocny transferinin ayrıntılarıyla birlikte Fulya Projesindeki önemli belge ve tanıkları kongre üyelerine sunup bu yönetimin ibra edilmemesinin gerektiği hususunda görüşlerimi bildirecektim.
Belki yönetim ibra edilecek belki edilmeyecekti…
Orası başka bir konuydu ama…
Burası da Milangaz’ın mali kongresi değildi!
H.Tekinoktay
Beşiktaş Kongresinde üyelerin alkışlarını alan konuşmacılardan eski başkan adayı Hasan Arat’ın yapmış olduğu konuşmanın video görüntüleri.
[media id=17 width=540 height=300]Not; Yazının ve Görüntülerin devamı var…