Galatasaray’ın derdi oyuncu, Rijkaard’ın sistem
Sayın Aziz Yıldırım iki hafta önce futbolcular ile yaptığı “kötü gidişin nedenleri” toplantısında; Emre ve Alex’e dönerek “Zico ve Dedeyi siz istemediğiniz için yolladım” dedi.
Rijkaard sistemi
Demesiyle birlikte “Kral Çıplak” olduğu ortaya çıktı.
Bu konuyu nereye bağlıyacağımı anlatayım:
Rijkaard, Galatasaray’ı toparlayamıyor. Bu bir sonuç…
Bana göre nedeni: Galatasaray’ı Barcelona gibi kurumsal anlamda tüm yapısal sorunları tamamlamış kulüp olarak algılayıp gelmesidir.
Kazın ayağı öyle değil…
Sayın Aziz Yıldırım’ın Sabah Gazetesinde çıkan haberini bu yüzden yazdım.
Türkiye’nin en önemli kulüplerinden biri olan, 1907’de kurulan Fenerbahçe Kulübü’nün başkanı, teknik adamların görevlerine son verirken futbolcuların taleplerine göre hareket ediyor.
İşte bizim kurumsal kimliğimiz!!!!
Hiçbir yapısal sorunları halledememiş olan büyük kulüplerin teknik adamları eğer kendilerine ait çözüm mekanizmaları yoksa sudan çıkmış balığa dönerler ki işte Rijkaard…
Kendine ait ekolü olmayan “Türkiye Futbolu” ve bunun uzantısı olan; yapısal sorunlu kulüplerdeki tüm sorumluluk, gelen teknik adama aittir.
İşte bu yapıda olamayan teknik adamı getirirseniz başarısızlık kaçınılmaz olur.
Rijkaard örneği gibi.
Elindeki futbolcu kalitesine ve bütçesine bakmadan İspanya’da öğrendiği sistemi uygulamaya çalışması; file zorla zürafa olduğunu itiraf için işkence yapmaya benzer.
Rıdvan Dilmen her ne kadar yerli oyuncuların kalitesinin Galatasaray için yeterli olduğunu savunsa da ben aynı kanaatte değilim.
Arda, Baroş ve Kewell’ı çıkarırsak takımdan, geriye sadece normal standarttakiler kalıyor.
Olanların farkına varamayan Rijkaard, bu nedenden dolayı zaaflarının ortaya çıkmasını engelleyemedi.
Öncelikle Galatasaray’ın Barcelona olmadığını anlaması gerekir.
Müslüm Gülhan