Yanlız Adam Wayne Rooney, Jose Mourinho’lu Real Madrid yolunda

Ünlü İsveçli Teknik Direktör Sven Goran Eriksson’un taktik felsefesi çok tartışılabilir ancak 17 yaşında ilk kez seyrettiğimde (Modern) Yeni Pele diye 2004 yılında adlandırdığım Wayne Rooney’i seyrettiğimde 17 yaşındaki Wayne Rooney’i İngiliz Milli takımıyla Türkiye’ye karşı korkmadan sahaya sürdüğünde ona özel sempati duymuştum.

O tarihlerde BirGün Gazetesinde yayınlanan bir yazımda da sadece bu hareketinden dolayı Eriksson için”Dünyanın en çok kazanan antrenörü olarak aldığı parayı hak etmiyor mu” diye sormuştum.

Son dünya kupasında Fabio Capello’nun 32 yaşındaki Emile Heskey’den medet ummasını gördükten sonra geçmişteki Eriksson aklıma tekrar geldi.

Fabio Capello’nun 32 yaşında milli takıma çağırdığı Emile Heskey 2004 sezonunda, 2010 yılında Aston Villa ile oynadığı maç sayısından fazla maçta Liverpool FC ‘da forma giymişti.
Hem de bir futbolcu için en verimli yıllar sayılan 26’lı yaşlarında…

Kuşkusuz Emile Heskey iyi ve kariyeri zengin bir oyuncu…

Ancak iyi bir futbol adamının amacının yeteneği erken keşfetmek ve ona vereceğiniz teknik, taktik vb. gibi bir sürü ilavelerle onu dünya futboluna yıldız olarak sunmanız olmalıydı…

Wayne Rooney modern Pele ünvanını resmen alabileceği Euro 2004’ün çeyrek finalinde Portekiz’e karşı oynadığı  maçta ayağını kırılmasıyla bu ünvanı askıya aldı.

Wayne Rooney Kariyeri için Sakatlık engeli

İngiltere’de yılın en iyi genç futbolcusu ve yılın taraftarları futbolcusu ödüllerini aldığı  2006 sezonunun Nisan ayında ayağı tekrar kırıldı.
Oksijen çadırlarında ileri teknik tedavi yöntemleriyle 2006 Dünya Kupasına yetiştirildi.

Sahaya sağlam çıktı ancak 2,5 ay doğru dürüst top oynamadığı için formundan uzaktı..

Sonra ki yıllarda;
Sir Matt Busby Yılın Oyuncusu, FIFA Dünya Kulüpler Kupası Altın Top, İngiltere’de Yılın Oyuncusu, Futbol Yazarları Derneği Yılın Futbolcusu Ödülü, İngiltere’de Yılın Futbolcusu Ödülü,
Barclays Sezonun Oyuncusu gibi bir çok ödüle sahip oldu.

Bu üstün performansa eriştiği dönemlerde sakatlıklar geçirdi.Ancak kuvvetli bünyesiyle 3 hafta yerine 1 hafta sonra sahalara döndü.

2010 FIFA Dünya kupası Avrupa elemelerindeki en golcü futbolcuydu.

Ancak insanoğlunun yaşayabileceği kötü tecrübeleri o da özel hayatına soktu!

Bu dönem onu anlayacak birilerine ihtiyacı vardı.
Milli takım kampları ve Dünya Kupası onu Sir Alex Ferguson’dan uzaklaştırdı…Fabio Capello’nun yanına yaklaştırdı.

Capello ise onu basın yoluyla tüm Britanya’ya şikayet etti.
Evet Capello’ya göre “Sorun onun kafasındaydı!” …

Ancak İngiltere halkı ve İngiliz takımından bir şey bekleyenler içinde erken havlu attığı Dünya Kupasında asıl sorun Fabio Capello’ydu!

Sir Alex Ferguson’un Wayen Rooney ‘e özel hayatında ürettiği problemlerden ötürü kızgınlığı dinmezken ona tek olumlu yaklaşan Jose Mourinho oldu.

Jose Mourinho ile yaptığı görüşmede ondan gördüğü yakınlıkla onun için çok şey ifade eden Manchester United’dan artık ayrılma kararını vermesi gerektiğini hissetti…

Ve Wayne Rooney kararını verdi.
Yanlız adam kendisini anlamayanlar diyarından, anlayanlar diyarına gidecekti.

Herşey tamamdı…
Jose Mourinho ve Real Madrid yeni adresiydi..

Artık iş, bir tek..
Jose Mourinho’nun, bu sene ilk kez çalıştığı İspanya’da da kendisinin “Special One” biri olduğunu kabul ettirebilmesine kalıyordu…

HT

Wayne Rooney ile ilgili makale